27 Şubat 2019 Çarşamba

2019 FİLMLERİ #3


Into the Wild




Yıllardır önerilen o filmi izleme vaktim nihayet geldi. :D Film bana hemen hemen tüm duyguları yaşattı. Böyle filmleri seviyorum. Sadece komedi, aksiyon ya da aşk odaklı olduğunda film bence yetersiz oluyor. Bu film beni hem duygusallaştırdı hem güldürdü hem de heyecanlandırdı. İzlerken aklıma Kaptan Fantastik geldi. Onlar da doğada yaşayan bir aile. Ancak Into the Wild çok daha iyi bir sona sahipti, gerçekçi. Zaten biyografik filmlerin en çok bu özelliğini seviyorum. Sahneler gerçeklikten kopmadığında her şey daha güzel oluyor. :)

Ancak benim yaşayamayacağım bir hayat bu. :)

24 Şubat 2019 Pazar

PAZAR ALINTILARI #4



  •          Çocuklar geleceğin insan hammaddesidir. Gelecek ise elektronik beyinlerin ve uzay araçlarının çağıdır. Bütün bu makineleri kullanmak için bir teknisyen ve uzman kadrosuna gereksinim olacaktır. Çocuklarımızı bu yarının dünyası için yetiştirmek yerine, onların yıllarca, bir sürü değerli zamanı yararsız oyunlarla ziyan etmesine göz yumuyoruz. Bu, uygarlığımız için büyük bir ayıp ve gelecek kuşaklara karşı da suçtur.
  • ·         …hayatta en tehlikeli şey, gerçekleşmiş hayallerdir.
  • ·         Başkalarıyla paylaşılmayan zenginlikler insanı mahvediyordu.


23 Şubat 2019 Cumartesi

Irkçı Mıyız?



Dün gece "Siyah Deri Beyaz Maskeler" kitabını okurken şöyle bir cümleyle karşılaştım:
"Bir kere, bir toplum,ya ırkçıdır ya da değildir, bu ikisinin ortası olamaz; buna bir kural gözüyle bakıyorum ben."

Cümleyi okuduktan sonra önce Türk toplumunu sonra da kendimi düşünmeye başladım. 
Biz ırkçı mıyız?

Bu konuda kafam oldukça karışık. Irkçı olan bir toplum bu kadar uzun süre çok farklı kültürlere sahip ırklarla aynı anda yaşayıp nasıl hayatta kalabilir diye düşündüm ve buradan ırkçı olmadığımız sonucuna ulaştım.

Ancak biraz daha bilimsel bir açıdan bakarsak toplumumuzda fazla ırk karmaşası yok. Bizim yüzleştiğimiz şey din çatışması ya da kültür çatışması olabilir ancak.

Özellikle ülkede Suriyeli kişi sayısında artış olduktan sonra bu konuda daha çok tartışılır oldu.

Dünyada ırklar söz konusu olduğunda az sayıda ırkın mevcut olduğu görülmekte. Yani Arap diye tabir edilen şey tam olarak ırk sayılmaz. Asıl olan fark kültür. Hem Türkiye hem de Suriye bir Orta Doğu ülkesi olmasına ve aynı dine mensup olmasına rağmen nasıl bu kadar fark olabiliyor. 

Burada dil önemli bir faktör. Birçok Arap ülkesi alfabe olarak Arapça kullanıyor, Türkiye bu sebepten dolayı Arap ülkesi kültürüne daha uzak kalıyor. Bunun dışında Batı ile olan yakın  ilişkiler de Türkiye'nin daha farklı bir bakış açısına sahip olmasını sağlamış.

Gelelim konumuza... Türkiye farklılıklarla barışık olan bir topluma sahip değil. Bu din olsun, dil olsun, renk olsun fark etmiyor. Tabii bireysel anlamda değerlendirilecek olursa herkesin ırkçı olduğu gibi bir yargıya varmak yanlış olur. Toplumun genelinden bahsedecek olursak farklılık sevmeyen bir ülke tam olarak ırkçı sayılmasa da ırkçı eğilimlere sahiptir denilebilir. Malum, ırkçı, olarak nitelendirilmek için kendi ırkını, milletini tüm diğer ırk ve diğer ülke insanlardan üstün görmesi gerekecektir.

Ben bireysel olarak kendimi düşündüğümde ırkçı olmadığımı düşünüyorum. Ancak bunu test etmenin ve tam olarak kesin konuşmanın da pek olanağı yok. Sadece şu ana kadar yaşadığım deneyimler sebebiyle bu kanıya vardım. 

Kitapta yazan cümleye gelirsek... Haklı bir cümle olduğunu düşünüyorum. Toplum bir bütün olarak değerlendirilir. Bilimsel açıdan da toplumdaki tüm farklılıkları ele alarak bir değerlendirme yapmak mümkün değildir. Toplum tek bir parça olarak değerlendirilecek olursa "biraz ırkçı" demek saçmadır. Zira bir toplum ırkçıysa zaten tüm diğer ırklardan kendini üstün görecektir, değilse bu doğrultuda tutum sergilemeyecektir. 

22 Şubat 2019 Cuma

2019 FİLMLERİ #2


RAW-GRAVE 5/5




Korku ve gerilim filmi kategorisinde bulabileceğiniz bir film. Ancak bu bildiğiniz korku filmlerinden farklı. Hiçbir şekilde aniden çıkan canavarlar, kaybolan çocuklar falan yok… Bunun yerine sizi rahatsız edecek görüntüler var. Görmeye alışkın olmadığınız görüntüler. Bu tür filmlerin bir adı vardı aslında; ama ben hatırlayamıyorum.

Vejetaryen ve veteriner bir aile düşünün. Abla ve kardeş de bu bölümde eğitim almaya başlıyor. Olaylar okulun ilk günüyle başlıyor. Fakültenin üst dönemleri alt dönemdekilere zorbaca davranıyor. Küçük kardeşe zorla çiğ tavşan böbreği yedirdikten sonra kızın vücudunda başlayan reaksiyonlarla birlikte insan etine karşı bir zaaf meydana geliyor.

Sıra dışı bir korku, gerilim filmi izlemek isteyenler için birebir. Ancak bazı görüntüleri kaldıramayacak hassas bir mideniz varsa hiç bulaşmayın derim.

20 Şubat 2019 Çarşamba

2019 FİLMLERİ #1


Bandersnatch 5/5




Gönül isterdi ki filmler hakkında uzun uzun yorum yapayım; ama film yorumu yapacak kadar tecrübeli ve bu konuda kültürlü değilim. :D O yüzden kısaca fikrimi söylemekle yetineceğim.

Bu benim için filmden ziyade oyun gibiydi. Bu beğenmedim demek değil. Ben bu tür kitapları da severim, bu filmi de çok sevdim. Hatta oldukça zor bir yapım aşaması olduğunu düşündüğüm için tebrik ediyorum. 2 saatlik bir film yıllarca anca çekilirken böyle bir film kim bilir ne kadar uğraştırıcı olmuştur. Bir de internette yorumları okurken üşenmeyip tüm seçenekleri deneyerek harita çıkaranları gördüm. Onların da emeğine sağlık, o da kolay bir şey değil. :) Ben bu filme 5 üzerinden 5 puan veriyorum. :) Sıradışı bir film olmuş, belki bu tür yapımların sayısı artar. :)
Ha bir de bu film için netflix üyeliği başlattım merakımdan, daha ne diyeyim. :D

17 Şubat 2019 Pazar

PAZAR ALINTILARI #3



  • ·         Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır ama bunlar hiçbir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Zamanın bu garip kısalığı ve uzunluğu, o saat içinde yaşanan olaylara bağlıdır. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir.
  • ·         Zaman tasarruf edeyim derken aslında başka şeylerden tasarruf ettiğinin kimse farkında değildi. Yaşamlarının gittikçe daha zavallı, daha tekdüze ve daha soğuk geçtiğini kavramak istemiyorlardı. Bu gerçeği sadece çocuklar taa yüreklerinde hissettiler. Çünkü artık kimsenin onlara ayıracak zamanı yoktu. Oysa zaman yaşamın kendisiydi. Ve yaşamın yeri yürekti. İnsanlar zamandan tasarruf ettikçe, zaman azalıyordu.
  • ·         Bizim ihtiyarların benimle uğraşacak vakit bulamamalarına seviniyorum. Yoksa hemen kavga ve arkadan dayak gelirdi.

           -Ama ben eskisinden daha fazla harçlık alıyorum.
           +Elbette, bizden kurtulmak için harçlık veriyorlar. Artık bizi sevmiyorlar. Ama kendilerini de sevmiyorlar. Hatta hiçbir şeyi sevmiyorlar. Bence işin doğrusu bu.
  • ·         Dünyada, zaman akışı içinde bazen önemli anlar vardır. Bu anlarda en uzak yıldıza kadar evrendeki her şey, yalnızca tek bir defaya özgü olmak üzere tek bir konum alır. Ne öncesinde ne de sonrasında bu konum bir daha asla meydana gelmez. Ama ne yazık ki insanlar bundan yararlanmasını bilmiyorlar ve yıldız zamanları belirsizce kayıp gidiyor. Fakat bunu bilen biri oldu mu, dünyada çok büyük olaylar olur.
  • ·         …nasıl gözleriniz görmeye, kulaklarınız duymaya yarıyorsa, insanın yüreği de zamanı algılamaya yarar. Kör biri için gökkuşağının renkleri ve sağır biri için kuş sesleri nasıl boşunaysa, yürekle algılanmayan zaman da öyle boşa gider, kaybolur. Ama ne yazık ki düzgün atmasını bildiği halde kör ve sağır olan nice yürekler vardır.

·

15 Şubat 2019 Cuma

2019 KİTAPLARI #2


PRENS - MACHIAVELLI



Prens 3 sene önce okuduğum bir kitaptı. Açıkçası bize okulda önerilmişti, çünkü uluslararası ilişkiler için önemli bir kitap. Ancak ben okuduğumda bu kitabın ne manada önemli olduğunu kavrayamamıştım, çünkü eskiden bölümle pek ilgilenemezdim, sevmezdim. O yüzden tekrar okudum. İyi ki de okumuşum.

Machiavelli uluslararası ilişkilere ve politikaya realist bir perspektiften bakıyor. İnsanların doğuştan kötü olduğu yönünde görüşleri var. Ayrıca bir devleti yöneten kişi ülke çıkarları için en kötü şeyleri bile yapabilir. Realist görüşe göre bu yöneticinin yapması gereken bir şeydir. Etik konuda bir sorgulama yapılmaz.

Kitap o dönemde krallıklar ön planda olduğu için prenslerin topraklarını nasıl yönetmeleri gerektiğini, nasıl doğru bir şekilde yönetim gerçekleşeceğini gerçek örneklerle açıklamaktadır. Politikaya, tarihe ilgiliyseniz ve teorik bilgilerin somut bir anlatımına şahit olmak istiyorsanız okuyabilirsiniz. 

10 Şubat 2019 Pazar

PAZAR ALINTILARI #2



  • ·         Korkunun olmadığını da biliyorum. Ancak… ancak insanlardan korkmadığımız sürece.
  • ·         Ralph’a göre aklın egemenliği böylece çöküvermişti: Korku, canavarlar, ateşin her şeyden önemli olduğu konusunda genel bir anlaşmaya varılmaması… İnsan her şeyi yoluna koymak için uğraşırken tartışma çığrından çıkıveriyor, yeni ve tatsız konular ön plana geçiyordu.
  • ·         Bizden başka canavar yok belki…
  • ·         Birinden korkunca ondan nefret edersiniz ama boyuna da düşünüp durursunuz onu. Kendi kendinizi aldatırsınız; aslında kötü değildi dersiniz. Ama onu görünce tıpkı nefes darlığına tutulmuş gibi olursunuz, soluk alamazsınız.
  • ·         …toplumun dışına atıldığını anladı.
                “Aklım başımdaydı da ondan”