12 Temmuz 2019 Cuma

Pişmanlık

TDK sözlüğünde pişman şu şekilde tanımlanmış:

Pişman: Yaptığı bir işin veya davranışın olumsuz sonucunu görerek üzülen, nadim.

Bu tanım sanırım bana pek uygun değil ya da benim içinde bulunduğum hal pişmanlık değil de başka bir anlama geliyor. Ama ben başka bir tanımdan habersiz olduğum için pişmanlık üzerinden gideceğim .

Yaptığım şeylerden pişman olmam ben.

Bazen yaptıklarım kötü sonuçlanabilir. Bu sonuç sebebiyle başta biraz üzülüp kendime kızabilirim. Sonrasında bir daha aynı hatayı yapmamaya çalışırım. 

Duygular ve hisler kısa süreli. Örneğin mutluluğun ya da acının etkisi bir süre sonra geçiyor bence. Açlık, uyku, mutsuzluk... Tüm bunlar geçici his ve duygular. Ama insanı yiyip bitiren şey sanki pişmanlık oluyor. Bu his diğerlerinden çok farklı... Asla ölmüyor ve biz ölene kadar peşimizi bırakmıyor gibi.

Yapamadığımız şeyleri sonucunu öngöremiyoruz. En güncel pişmanlığımı anlatayım hatta.
Geçen ay ayın 11'inde başlayacak Bulgaristan Varna'da bir etkinliğe katılımcı olarak seçilmiştim. Genelde şans hiç benden yana olmaz böyle şeylerde :) Ama bu sefer de farklı bir engel çıktı. Ayın 12'sinde bir yüksek lisans programı için dil sınavı olduğu geldi aklıma. Bir seçim yapmak gerekiyordu tabii. Ben de gelecek için daha önemli olduğu için sınava girmeye karar verdim. 1 haftalık etkinliğe katılmamış olmak çok da büyük bir pişmanlık değil; ama içimde kaldı ve hala keşke gitseymişim diyorum. Çünkü sınav da kötü geçti :D Yani yanlış bir seçim yapmışım :) Asıl olaysa şu: Sınavda başarısız olduğum için pişman değilim; ama Varna'ya gitmediğim için pişmanım ve kendime kızgınım. 

Bu çok küçük bir pişmanlık; ama hep yapamadıklarım yüzünden pişman oldum ben. Bazen karşıma engeller çıktı bazense engelleri ben yarattım. Eğer küçükken Müjdat Gezen tiyatrosuna seçildiğimde ya da TRT korosuna seçildiğimde ortalığı yıksaydım, belki de babamdan dayak yeseydim; ama yine de oraya gitseydim çok daha farklı bir hayat yaşıyor olabilirdim. O zamanlar engel olan şey babamdı. Eskiden yapmak istediklerimi şu an yapmak konusunda özgürüm; ama şimdi de o zamanki özgüven ve hevese sahip değilim. Çünkü artık inancım kalmadı. Şimdi engel benim. Her ikisi de beni pişman eden şeyler. Ama kendi yarattığım engeller çok daha büyük bir pişmanlık oluyor. 

Galiba her insan yaşıyor bunu. Sürekli bir seçim yapmamız, bir yoldan devam etmemiz gerekiyor. Sonrasında ise hiç tatmin olmayan benliğimiz acaba diğer yolu seçseydim ne olurdu diye düşünüyor. 
Pişmanlık konusunda Tolstoy'a katılıyorum kısacası.

Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık, pişman olurum diye yapamadıklarımızdır.

   -Lev Nikolayeviç Tolstoy

5 yorum:

  1. oluyo işte böyle şeyler. geçmişi boşveer :)

    YanıtlaSil
  2. Tolstoy ne güzel söylemiş. Ya mümkün değil mutlaka yapacağız pişman olacağımız şeyler:( ben de yaptım bir değil, iki kez kariyerimle ilgili hani demişsin ya bambaşka olurdu şimdi...ama işte o anda basiretim mi bağlandı bilemiyorum...boşveremiyorum ben:( üzülüp üzülüp duruyorum aklıma geldikçe...:( kötü bir duygu çok yıpratıcı bir duygu pişmanlık ve onunla yanyana olan kendini suçlamak:(
    Sen gençsin ama o yüzden şimdiden sonra çok dikkatli olabilirsin. Kalbini dinle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Genç olsam da bir şey değişmiyor. Dediğin gibi basireti bağlanıyor insanın ya da bilmiyorum.. Oluyor bir şeyler :) Boşvermek mümkün değil zaten yaşayacağız böyle.

      Sil
  3. danışman hocam diye bir blogun daha mı var öyle diyor profilindeee :)

    YanıtlaSil