10 Temmuz 2019 Çarşamba

Yüksek Lisans Mülakatı


Önceki yazılarımdan birinde Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde yüksek lisansa başvurduğumu ve mülakata hak kazandığımı yazmıştım. Dün mülakata gittim ve deneyimimi de burada paylaşmak istedim. Pek bu konuda paylaşım yapan kişi görmedim. Mülakatta ne oluyor diye araştırdım; ama pek bir şeye rastlamadım. Gerçi herkes farklı şeylerle karşılaşır orası da ayrı.

Saat 9.30 da olan mülakat için evden 7.14'te çıktım. :) Çünkü Ankara'da yaşamak bunu gerektirir. :D Uzak olduğu için geç kalma ihtimalini düşünerek erken çıktım ve yaklaşık 1 saat önce gideceğim yere vardım. Bir şeyler yedikten sonra binaya girdim. Saat 9.30'da olan mülakat 10.30'a doğru başladı çünkü hocalar nedense bir türlü gelmediler. 

İnternette isimlerin olduğu bir liste hazırlanmıştı ve bize mülakat site üzerinden bildirildi; ama nedense listenin çıktısını almamışlar ve biz ayrı bir liste yaptık ve o sıraya göre çağırıldık :) Benim ismim de 11. sırada falan kaldı. Uzun bir süre bekledim. Herkesin mülakatı 10-15 dakika sürüyordu. Sıra bana geldiğinde ise saat 13.00'a 10-15 dakika vardı. Ben içeri girerken yanımda görevli de geldi ve yemeğin saat 13.00'da yenileceğini söyledi. Bizi değerlendirenler ise yavaş gittiklerini yetişemeyeceklerini söylediler. 

Mülakat başladı. Eğitim dili İngilizce olduğu için mülakat da İngilizce oldu. Ama ben çok gergindim ve biraz işleri batırdım. Hani az kalsın I'm pencil diyecektim o denli. :D Sonra kendime çok kızdım tabii. Neyse bu kısmı atlıyorum.
Bana şunları sordular:

  • Hangi üniversiteden mezun oldun, bölümün neydi?
Ben okulumu bölümümü ve uluslararası hukuk çalıştığımı ve tezimi de bu konuyla ilgili yazdığımı söyledim.

  • Tezin ne ile alakalıydı?
Guantanamo Askeri Üssü ve Uluslararası İnsan Hakları Hukuk

Sonra konu çok değişik geldi ve biraz şaşırdılar. Neden bu konuyu seçtiğimi sordular ve ona cevap verdim. Sonrasında Uluslararası Hukuk dendiğinde aklıma ilk hangi ismin geldiğini sordular. Hugo Grotious dediğimde ise uluslararası ilişkilerde hangi teoriye yakın olduğunu sordular ve ona cevap verdim.

Tüm bunlar 5 dakika içinde oldu ve bana yeterli dediler ve gitmemi istediler. Herhalde dünyanın en kısa süren mülakatıydı. Ama en azından cevap veremeyeceğim bir soru gelmedi. Keşke bu şansı iyi kullanabilseydim. Şaşırdım açıkçası. İlk olarak kendimi hiç iyi ifade edemediğim için üzüldüm. Sonra da burası zaten en son istediğim yerdi diye kendimi avuttum :D Kendimi ciğere ulaşamayan kedi gibi hissettim şu an :D

Ayın 17'sinde Ankara Üniversitesi'nde bilim sınavına gireceğim onun hakkında da yazarım :)

6 yorum:

  1. Geçmiş olsun İrem'ciğim. Türkçe mülakatta bile herkes ne kadar heyecanlanıyordur, sen bir de İngilizce mülakata girmişsin, hata yapman çok doğal çünkü heyecan var. :(
    Yine de umudunu kaybetme dur bakalım senin için hayırlısı olsun canım, inşallah en sevdiğin okulu kazanırsın. Hadi bakalım hayırlısı:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk deneme olduğu için kafama takmıyorum :)
      (Ama ikinci denemede takacağım :D)

      Sil
  2. Sizi otomatik olarak seçip/seçmedikleri belli olduğu için diyaloğu daha fazla uzatmamışlar. Yolunuz açık olsun. Seçimler çift taraflı oluyor sonuçta.

    YanıtlaSil
  3. heey fena geçmemiş yaa heycanlanma artık alış yaa :)

    YanıtlaSil